"Bende bir yumurta var. Sende de bir yumurta var. Eğer sen bana bir yumurta verirsen, ben de sana bir yumurta verirsem, yine sende de bir yumurta bende de bir yumurta olur. Ancak sende bir bilgi var. Bende de bir bilgi var. Ben sana bu bilgiyi verirsem, sen de bana sendeki bilgiyi verirsen, sende de iki bilgi, bende de iki bilgi olur."
Konficyus
Türkiye’de üniversitelerde öğrenim görecek kişilerin kendilerine en uygun bölüm veya üniversiteyi seçmeleri hem kendileri hem de aileleri için büyük önem arz etmektedir. Kişiler üniversite tercihlerini yaparken, inceledikleri üniversitelere iliş- kin bir çok özelliği dikkate almaktadır. Bu nedenle tercih dönemlerinde üniversiteler tarafından yapılan bilgilendirmelerde kurumlarını ön plana çıkaracağı düşünülen özellikler tanıtılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, her yıl URAP tarafından açıklanan ve ağırlıklı olarak akademisyenlerin performanslarıyla ilişkili olan farklı değişkenler için hesaplanmış puan değerlerini kullanarak, üniversitelerin doluluk oranlarının bu değerlerden ne ölçüde etkilendiğinin belirlenmesidir.
Choosing the most appropriate department or university of people who will study in these universities has a great importance for both people and their families in Turkey. When people making their university choices, they take into account a lot of features for the universities which they examine. Therefore, in the university choice terms in the university informations they introduce the foreground features. The aim of this study is to discover how effects the criterion which use in URAP in the university occupancy rate. The scores which are used in this study is to be revealed every year by URAP. These scores are calculated by using academic’s performance predominantly.
Bebeklerin gelişimlerindeki sapmaların belirlenmesinde çeşitli yöntemler ve bu yöntemlere bağlı olan ölçekler kullanılmaktadır. Bu çalışmada 40 bebeğe, 12, 24 ve 36 aylık dönemlerde gelişimlerini ölçmek için bir ölçek uygulanmış ve bu dönemlerdeki dil gelişimleri çok düzeyli model kullanılarak, ek gıda kullanmaksızın sadece anne sütü alındığı süre, bebeğin bu üç dönem içerisindeki sosyal-duygusal gelişimi ve ince motor gelişimi değişkenleri ile açıklanmıştır. Alt model olarak bebeğin ek gıdaya geçmeden anne sütü aldığı süre; bebeğin cinsiyeti, doğum sırasında annenin eğitim durumu ve bebeğin doğduğu andaki ağırlığı değişkenleri ile belirtilmiştir. Ayrıca bebeğin sosyal-duygusal gelişimi için; annenin eğitim durumu ve doğum yaptığı zamanda annenin yaşı, bebeğin ince motor gelişimi için ise bebeğin cinsiyeti, annesinin eğitim durumu, bebeğin doğduğu zamanki boyu ve ağırlığı değişkenleri ile diğer alt modeller oluşturulmuştur. Boylamsal bir yapı sergileyen bu verilere çok düzeyli analiz yöntemleri uygulanmıştır.
There are various methods and scales used for determining the deviations of the baby growth. A scale has been applied to 40 babies in the 12, 24 and 36 month periods and language development has been explained by the period of breast feeding without any additional food, social-emotional development during these periods and fine motor development variables. As a sub-model the period of breast feeding without any additional food has been explained by the gender of the baby, the educational status of the mother during birth and the birth weight of the baby. Furthermore other sub-models, the social-emotional development of the baby has been interpreted by the educational status and the age of the mother during birth variables, fine motor development of the baby has been explained by the baby's gender, mother's educational status, baby's birth height and weight variables. Multilevel analysis has been applied to these data which have longitudinal structure.
Çalışmada, Türkiye’nin önemli sektörlerinden biri olan ve inşaat sektörüne girdi sağlayan çimento sektöründeki şirketlerin, finansal performanslarının çok kriterli karar verme (ÇKKV) tekniklerinden birisi olan VIKOR yöntemi ile sıralanması amaçlanmıştır. VIKOR (Vise Kriterijumska Optimizacija I Kompromisno Resenje) yöntemi, aynı birimle ölçülemeyen ve/veya birbirleriyle çelişebilen kriterlerden oluşan karar verme problemlerinin çözümü için geliştirilmiştir. Bu yöntemde kriterler birlikte değerlendirilip ideal çözüme en yakın olan uygulanabilir çözümler üretir ve alternatifler arasından en iyi olanın seçilmesi veya bu alternatiflerin performanslarına göre sıralanması için kullanılır. Analizde, çimento şirketlerinin 2011 yılı finansal göstergeleri kriterler olarak kullanılmıştır. Objektif olabilme adına çalışmada kullanılan kriterlerin ağırlıkları piyasa uzmanı olan kişilere anket yapılarak belirlenmiştir. Sonuç olarak, çalışmada ĐMKB’de işlem gören çimento sektöründeki şirketler finansal performanslarına göre VIKOR yöntemi ile sıralanmıştır. Elde edilen sıralamalar ile bu şirketlerin hisse senedi getirileri arasında bir ilişki olup olmadığı sıra korelasyon katsayısı ile incelenmiştir.
ÇalıĢmada, Avrupa Birliği‟ne (AB) üye ve seçilmiĢ bazı ülkelerin geliĢmiĢlik düzeylerinin faktör analizi ve veri zarflama analizi (VZA) ile belirlenmesi amaçlanmıĢtır. Bu amaca yönelik olarak analizde 2008 yılı makro ekonomik göstergeleri kullanılmıĢtır. Veri zarflama analizi homojen birimlerin performans göstergelerinden birisi olan etkinliklerin ölçülmesinde kullanılan bir yöntemdir. Analizde VZA ile elde edilen etkinlik skorları ülkelerin geliĢmiĢlik düzeyleri olarak kabul edilmiĢ ve bu ülkeler sıralanmıĢtır. VZA‟ da değiĢken sayısının çok olması etkin ve etkin olmayan ülkelerin ayrıĢtırma gücünü azaltmaktadır. Bu nedenle, faktör analizinde kullanılan değiĢkenlerin tamamı kullanılamamıĢtır. Diğer taraftan bu çalıĢmada, Faktör analizi ile ülkelerin faktör skorlarına göre sıralaması yapılmıĢ ve VZA ile yapılan sıralama ile karĢılaĢtırılarak elde edilen farklılıklar belirlenmiĢtir.
Çalışmada, AB’ye üye ve aday ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ekonomik göstergeler kullanılarak çok kriterli karar verme tekniklerinden birisi olan TOPSIS yöntemi ile sıralanması amaçlanmıştır. TOPSIS yöntemi, ELECTRE yöntemine alternatif olarak geliştirilmiş ve çok kriterli karar verme problemlerinin çözümünde en çok kullanılan yöntemlerden biridir. Bu yöntem ile alternatiflerin en iyi çözüme (pozitif ideal çözüme) görece yakınlıklarını dikkate alarak sıralanmasını sağlamakta ve karar vericilere bir çözüm önerisi sunulmaktadır. Çalışmada AB’ye üye ve aday ülkelerin ekonomik gelişmişliklerine (performanslarına) göre sıralanması için Maastricht Kriterleri de dikkate alınarak (Kamu Borçları/GSYİH), (İşsizlik Oranı%), (Bütçe Açığı/GSYİH), (İhracat/İthalat), GSYİH/Nüfus) ve (Enflasyon) gibi ekonomik göstergelerin (kriterler) 2009 yılı verileri kullanılmıştır. Çalışmada Maastricht Kriterleri kullanıldığı için ekonomik göstergelerin (kriterlerin) görece önemleri (ağırlıkları)eşit olarak belirlenmiştir. Sonuç olarak analizde AB’ye üye ve aday ülkeler ilgili kriterler doğrultusunda sıralanmış ve Türkiye’nin bu sıralama içerisindeki yeri belirlenmiştir.
Analitik hiyerarşi yöntemi (AHY) karar almada, bir kişinin veya belirli bir grubun önceliklerini nicel ve nitel olarak dikkate alınmasını sağlayan bir yaklaşımdır. AHY’de karar problemleri, mevcut durumun daha iyi anlaşılması ve problemin kolay çözülebilmesi için problemler bir dizi basamaklara bölünür. Bu basamakların oluşturduğu yapıya hiyerarşik yapı denir. Karar verici basamaklar arası ilişkiden yararlanarak problemin çözümüne gider. Diğer bir ifade ile analitik hiyerarşi yöntemi, alternatifler arasında seçim yaparken belirlenen kriterler çerçevesinde karar almaya dayanır. Bu çalışmada AHY genel olarak açıklanmış ve bu yöntem kullanılarak belirli kriterler dikkate alınarak, alternatifler arasında ailelerin çocukları için en iyi eğitim ve öğretim ortamını sağlayacak ilkokul seçimine yönelik bir uygulama yapılmıştır.
Performans analizi, sistemlerin, kaynaklarını amaçları doğrultusunda ne kadar etkin ve verimli kullandığını belirleyen bir kavramdır. Son yıllarda sistem performanslarını değerlendirmek için kullanılan analizlerden biri de etkinlik analizidir. Etkinlik analizinde rasyo, parametrik ve parametrik olmayan yöntemler gibi yöntemler kullanılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, sistemlerin etkinliklerinin ölçülmesinde kullanılan yöntemlerden birisi olan VZA ile Türkiye’deki vakıf üniversitelerinin görece toplam, teknik ve ölçek etkinliklerinin ölçülerek analiz edilmesidir. Çalışmada ilk olarak, VZA’da kullanılan kavramlar açıklanmış ikinci olarak VZA’da kullanılan modellerle ilgili ayrıntılı bilgi verilmiştir. Son olarak da Türkiye’deki vakıf üniversitelerinin görece toplam, teknik ve ölçek etkinlikleri, girdi ve çıktı yönelimli CCR ve BCC modelleri kullanılarak hesaplanıp incelenmiştir. Ayrıca süper etkinlik modelleri yardımıyla vakıf üniversitelerinin etkinlik sıralamaları da belirlenmiştir.
Türkiye gibi krizlerin sıklıkla yaşandığı ekonomilerde, risk faktörlerinin ekstrem hareketlerinin ölçülmesi gerekmektedir. Özellikle Kasım 2000 ve Şubat 2001’de ülkemizin maruz kaldığı ağır ekonomik krizler nedeniyle bu risk faktörlerinin belirlenmesi, ölçülmesi ve değerlendirilmesi daha önemli hale gelmiştir. Kriz durumunda riskin ölçülebilmesi için istatistiksel yöntemlere ihtiyaç duyulur. Deloitte&Touche Danışmanlık tarafından 1999 yılında dünya ölçeğinde 70 bankayı kapsayan bir risk yönetimi anketinde, katılımcıların %79’u risk ölçümünde en iyi yöntemin “Value at Risk” (riske maruz değer) olduğunu belirtmişlerdir. Ankete katılanlardan %47’si riske maruz değer hesaplama yöntemlerinden parametrik yöntemi, %7’si tarihsel simülasyonu, %6’sı ise Monte Carlo simülasyon yöntemini kullanmaktadır. Bunun yanı sıra %30’u da birden çok yöntemi aynı anda uygulamaktadır. Bu çalışmada kriz sonrası risk ölçümünde Türkiye’de kullanılmaya başlanılan “riske maruz değer” hesaplama yöntemleri açıklanacaktır. Bu yöntemlerin her biri İMKB verileri üzerinde uygulanarak karşılaştırılmaları yapılmıştır.
....
Çalışmada, AB’ye üye ve aday ülkelerden Türkiye’nin gelişmişlik düzeyleri ekonomik göstergeler kullanılarak çok kriterli karar verme tekniklerinden birisi olan VIKOR yöntemi ile sıralanması amaçlanmıştır. VIKOR yöntemi aynı birimle ölçülemeyen, birbiriyle çelişebilen kriterlerden oluşan çok kriterli karar verme problemlerinin çözümü için önerilmiştir. VIKOR yönteminde, birden çok kriter birlikte değerlendirilip ideale en yakın olan uygulanabilir çözümler üretilir ve alternatifler arasından en iyi olanın seçilmesi veya bu alternatiflerin performanslarına göre sıralanması için kullanılır. Çalışmada AB’ye üye ülkelerin ve Türkiye’nin ekonomik gelişmişliklerine (performanslarına) göre sıralanması için Maastricht Kriterleri de dikkate alınarak (Kamu Borçları/GSYİH), (İşsizlik Oranı%), (Bütçe Açığı/GSYİH), (Cari İşlemler Dengesi/GSYİH), (GSYİH/Nüfus), (Kısa Vadeli Faiz Oranı), (Euro Döviz Kuru) ve (Enflasyon) gibi ekonomik göstergelerin (kriterler) 2010 yılı verileri kullanılmıştır. Çalışmada ekonomik göstergelerin (kriterlerin) görece önemleri (ağırlıkları) piyasa uzmanları ve akademisyenlerin görüşleri alınarak belirlenmiştir. Sonuç olarak analizde AB’ye üye ülkeler ve Türkiye, ilgili kriterler doğrultusunda sıralanmış ve Türkiye’nin bu sıralama içerisindeki yeri belirlenmiştir.
.....
Finansal serilerde, taşıdıkları özellikler nedeniyle doğrusal zaman serisi yerine, doğrusal olmayan koşullu değişen varyans modellerinin kullanılması giderek daha yaygın hale gelmiştir. Bu nedenle çalışmada, doğrusal olmayan koşullu değişen varyans modellerinden ARCH, GARCH, EGARCH ve TGARCH modelleri ile İMKB Bileşik 100 Endeks getiri volatilitelerinin modellenmesi ve alternatif modeller arasından en iyi performansı gösteren modelin saptanması amaçlanmıştır. Çalışmada 04.01.2000- 29.09.2008 dönemine ilişkin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Bileşik 100 Endeksi’nin günlük logaritmik getirileri kullanılmıştır. Öncelikle getirilerin durağan olup olmadıkları ADF Testi ile araştırılmış ve getiri serisinin birim kök içermediği yani durağan olduğu saptanmıştır. Daha sonra alternatif otoregresif modeller arasında en iyi ortalama denklem modelinin ARMA(2,2) olduğuna karar verilmiştir. Bunun yanı sıra ortalama denklemin artıklarının ARCH etkisine sahip olduğu ARCH LM testi yapılarak belirlenmiştir. Getiri serisi ARCH etkisine sahip olduğundan koşullu değişen varyans modelleri ARCH(1), GARCH(1,1), EGARCH(1,1) ve TGARCH(1,1) ile tahmin edilmiştir ve bunlar arasından en iyi olan modelin TGARCH(1,1) olduğu saptanmıştır.
....
...
....
....
....
.....
....
.....
.....
.....
.....
....
....
....
....
....
....
....
....
....